19 Kasım 2014 Çarşamba

FELSEFEYE BAŞLARKEN

      
     Hiç kuşkusuz felsefe; sorgulayan, irdeleyen, ufkumuzu genişleten, dogmacılığı reddeden ve bir o ölçüde bizlere belirli bir düşünce kazanımı sağlayan bir alandır. Felsefe basmakalıp düşünce kalıntıları yerine eleştiri-ye açık, tartışılabilir fikirlerin bizde yer etmesine öncülük eden bir disiplindir. Evrende bu gezegen yerinde var-lığını devam ettirdikçe ve üzerinde akıllı bir varlık olan insanoğlu yaşadıkça felsefi faaliyetler de yok olmayacaktır.  Ancak felsefeyledir ki - deyim yerindeyse - insan beyninin buzlanması önlenecektir. Her ne kadar felsefi bilgi öznel (sübjektif) olsa bile bizlere, yanlışa itaat etmeyi değil; doğruya şapka çıkarmayı öğretmektedir.
          Felsefe monoton (tekdüze) değil dinamik ve diyalektiktir. Tek yanlı bakış açıları yerine çok yönlü bakış açılarını; tekçi (monist) düşünce zemini yerine çoğulcu (plüralist) düşünce zeminini temel almaktadır. Felsefe kişiye tapınma yanlısı değil, kişilerin akıl yürütmelerine değer verip onları saygınlaştırmayı esas alan bir bilgi etkinliğidir. Felsefe, Tevfik Fikret'in ifadesiyle "Beşeriyet milletim, yeryüzü vatanımdır" anlayışını esas alarak evrensel değerlerin tüm lokal değerlerin üzerinde olduğu gerçeğini bize kavratmaktadır. Bu cümleden olarak, felsefe insanoğlunu birbirine düşürmeyi değil; yüksek tolerans ve mutedil bakış açılarıyla toplumsal uzlaşma kültüründen haberdar olmamızı sağlayan bir çabalar bütünlüğünü yapılandırıp bunları yaygınlaştırmaktadır.
          Bir zamanlar felsefeye şu eleştiri çokça yapılmıştır. Bu kadar bilim dalı varken felsefeye ne gerek vardır diye. Ünlü Fransız felsefe tarihçisi Prof.Dr. Alfred Weber'in ifadesiyle "Felsefe olmasa bilimler birer cansız beden gibidirler." Pek tabii ki, felsefedir  bilimlere yol gösteren ve dinamizm kazandıran. Felsefedir bilimleri sorgulayan, adeta yargılayan, üstüne üstlük onu denetleyen ve bir tür babalık eden. Bu açıdan önceleri bilim-lerin anası olan felsefe günümüzde baba rolünü de üstlenmiş bulunmaktadır. Çünkü, felsefe bilimlerin sonuçlarının insanlığa yararlarını yorumlayan, varsa zararlı yönlerini de tartışan ve vurgulayan bir konumdadır.
          Bilimlere yeni konu alanları açan, tartışarak daha mükemmele ulaşmalarını sağlayan, insanlığın yeni sorunlarını gündeme getiren ve istesek de istemesek de irademizin dışında objektif olarak küreselleşen dünya-mızın global sorunlarının çözümünü arzu eden ve öneren bir konumdadır felsefe. Tarihte sözlü kültür yerine yazılı kültürü esas alan gündelik değil kalıcı gayretler yoğunluğudur felsefe. İnsanın insan olarak yeryüzündeki konumunu koruyan ve erdemli bir varlık oluşunu pekiştiren bir yönü vardır felsefenin. İnsanın en temel özelliği olan aklına işlerlik kazandıran bir yönü vardır felsefenin. Bu nedenledir ki, Montaigne "Dünyanın en büyük cezaevi, cahil insanın kafasının içidir" demektedir.

1 yorum:

  1. Bu makale Bilal Aksoy'a aittir. Fikir ve Sanat Eserleri Yasasının ilgili maddeleri gereğince ve emeğe saygılı olmak açısından aldığın yazının kaynağını belirtmelisin. Kaynak: http://www.bilalaksoy.tk/felsefeye-baslarken/

    YanıtlaSil