27 Nisan 2017 Perşembe

J.J. Rousseaue Kimdir?


Jean-Jacques Rousseau





J.J. Rousseau’nun Hayatı
Jean Jacques Rousseau, 1712’de Cenevre’de dünyaya geldi. Fransız asıllı ve Protestan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Rousseau’nun doğumundan birkaç gün sonra annesi öldü. Fakir bir saatçi olan babasından tüm eğitimini aldı. Fransız ve eski Yunan edebiyatının klasiklerini öğrendi. Ardından bir papazın yardımıyla Latince’yi de söktü. Babası ise O küçük yaşlarda iken hapse mahkum olunca Rousseau’yu teyzesine bırakarak Cenevre’den ayrıldı.
Rousseau 12 yaşında okulu bıraktı. Çıraklık yaptığı bütün işleri yarım bıraktı, bir süre ticaretle uğraşmayı denedi, başarılı olamadı. Sonunda, 1728 yılında Cenevre’den kaçıp İtalya’ya gitti. Burada mezhep değiştirerek katolik oldu. Sonradan sevgilisi olan Madam Dö Warens adlı dul ve varlıklı bir kadınla tanıştı ve O’nun himayesi altına girdi. Maddi açıdan rahatlamıştı. Burada kendini geliştirme şansı buldu; sosyal, kültürel ve edebi alanların dışında müzikle de ilgilendi.
Warrens’tan ayrılan Rousseau 1745 yılında Paris’e gitti. Burada, kaldığı otelde çalışan Therese le Vasseur adlı hizmetliye aşık oldu ve evlendiler. Beraberliklerinden beş tane çocukları oldu. Bu çocukları yetiştirilmek üzere Foundling Hospital’e (yetimler evine) verdi.
Rousseau’nun, 1749 yılında Dijon Akademisi tarafından açılan bir yarışmada sunduğu tez ödül kazandı ve bu ödül O’na yazın dünyasında büyük ün sağladı. 1750’de Diderot aracılığıyla Ansiklopediciler’e katıldı. Bu yıllarda Rousseau’nun -hukuk, ahlak, felsefe, siyaset gibi- çeşitli alanlarda yazdığı makaleler büyük tartışmalar yarattı.
Bilim ve sanattaki ilerlemenin ahlaki ilerlemeyi sağlamadığını, doğal insanın medeni insandan
üstün olduğunu ileri sürdü. Toplumsal eşitsizliklere karşı geldi. 1754’den başlayarak gittiği hemen her yerde düşüncelerinden dolayı göz altına alındı, soruşturmalar geçirdi. Emile adlı romanı dini çevreler tarafından tepkiyle karşılanırken, Paris Parlamentosu, kitaptaki dini bölümlerin yakılmasına ve Rousseau’nun tutuklanmasına karar verdi. Aynı yasaklar Cenevre’de de geçerli idi. Sonunda, David Hume’un daveti üzerine 1766’da İngiltere’ye geçti. Ancak Diderot ve Voltaire’le olduğu gibi Hume ile de kapıştı ve 1 yıl sonra Fransa’ya geri döndü. Bir süre adını gizleyerek yaşadı ve hakkındaki kovuşturmalar sona erdiğinde Paris’e döndü.
Son yıllarında psikolojik rahatsızlığından ve alkolizmden dolayı sıkıntı yaşadı. Temmuz 1778’de öldü.
2.2. J.J. Rousseau’nun Eserleri
Rousseau hayatı boyunca birçok eser verdi. Bu ödevde özellikle eğitim üzerine düşüncelerine değinilecek olsa da Rousseau’nun yayınlanmış eserleri şunlardır: Çağdaş müzik üzerine bir inceleme(1743), Bilimler ve Sanatlar Üzerine Konuşmalar(1750), Köyün Kahini(1752), İnsanlar Arasındaki Eşitsizliklerin Kaynağı(1758), D’Alembert’e Mektuplar(1758), Julie veya Yeni Heloise(1761), Toplumsal Sözleşme(1762) ve Emile(1762), İtiraflar(1765-1770), Polonya hükümeti Üzerine Görüşler(1772).
Jean- Jacques Rousseau’nun Fikirleri:
Jean- Jacques Rousseau, yaşamı boyunca özgürlük, sosyal haklar, din, politika ve eğitim üzerine kafa yormuş ve önemli fikirler, düşünce sistemleri ortaya çıkarmıştır. Rousseau, tüm bu konular dâhilinde yaptığı araştırma ve incelemeler neticesinde birçok vasfa sahip olmuştur. Rousseau’yu öncelikle bir toplum yorumcusu olarak görmek gerekmektedir. Toplumu birçok açıdan inceleyen Rousseau, çeşitli ideal biçimler ortaya çıkarmıştır. Bunun yanı sıra Rousseau’yu bir ahlak düşünürü, ahlakçı olarak tanımlamak da gereklidir. Tüm bu fikirlerin yanı sıra Rousseau müzikle de ilgilenmiştir. 1753 yılında kaleme aldığı Fransız Müziği Üstüne Mektuplar adındaki yazısında Rousseau, Fransız müziğini ciddi bir şekilde olumsuz bir zeminde eleştirmiştir. Rousseau, Fransız müziğini kaba, yeknesak ve sıradan bulduğunu dile getirmiştir. Edebi olarak da kalemini kullanan Rousseau, Romantizm akımına bağlıdır.
Toplum Sözleşmesi:
Rousseau’’nun 1762 yılında kaleme aldığı Toplum Sözleşmesi, felsefe ve politik fikirleri açısından oldukça önemli bir noktayı teşkil etmektedir. Toplum Sözleşmesi, Rousseau tarafından 4 farklı kitap şeklinde yazılmıştır. Söz konusu çalışmada genel olarak en ideal siyasi düzenin nasıl kurulması gerektiği, ideal hükümetlerin görevleri ve toplumun siyasi erk noktasında nasıl bir rol üstlenmesi gerektiği gibi konular bulunmaktadır. İdeal bir siyasi düzen için ise Rousseau, bu çalışmasında toplum sözleşmesini hedef almaktadır. Toplum Sözleşmesi çalışması hem Fransa’da hem de Avrupa’da büyük ses getirmiştir. Öyle ki Rousseau’nun kitapta açıkladığı fikirler, ülkesinde kurulmaya çalışılan yeni düzende kullanılmıştır. Birçok devrim ve reform sürecine ön ayak olmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder